AFAD’dan Marmara sarsıntısı açıklaması: İstanbul için tahliye planı çok değerli

AFAD Sarsıntı ve Risk Azaltma Genel Müdürü Orhan Tatar, muhtemel İstanbul sarsıntısıyla ilgili açıklamalarda bulundu. 262 müşahede istasyonuyla zelzelesi oluşturması düşünülen fayın takip edildiğini belirten Tatar, “En ağır, en tesirli biçimde birbirinden farklı formüllerle sismik aktivitenin izlendiği en âlâ bölgelerden bir tanesi diyebilirim” dedi.

DHA’ya açıklamalarda bulunan Tatar, AFAD’ın İstanbul’daki çalışmalarını anlattı. Mümkün bir sarsıntıda müdahale ve tahliye mevzularının ehemmiyetine değinen Tatar, “İstanbul’da 1999 zelzelesinden sonra zelzele riskinin arttığını söylemek mümkün. İstanbul özelinde muhtemel bir zelzeleye karşı hazırlık çalışmaları yapılırken, AFAD da kendi sorumluluk alanı içine giren hususlarda İstanbul’la ilgili bütün çalışmalarını ağır bir formda sürdürüyor” dedi.

‘TAHLİYE PLANI ÇOK ÖNEMLİ’

Depreme hazırlık noktasında farklı başlıklar olduğunu lisana getiren Tatar, “Bunlardan birisi müdahale ayağı, bir başkası tahliye konusu, bu çok değerli. İstanbul için bilhassa tahliye planlarının çok sağlıklı ve uygulanabilir, alanda karşılık bulacak bir biçimde olması gerekiyor. Bu mevzuda AFAD İstanbul Vilayet Müdürlüğümüz bünyesinde bütün paydaşlarımızla birlikte bilhassa Türkiye Afet Müdahale Planı’na paydaş olan tüm kurumlarımızla birlikte bu çalışmalar ağır halde yürütülüyor” sözlerini kulandı.

‘MARMARA BÖLGESİ 7/24 İZLENİYOR’

Marmara Bölgesi’nin zelzele aktivitelerinin 7/24 izlendiğini belirten Tatar şu açıklamayı yaptı:

“En ağır, en tesirli formda birbirinden farklı yollarla sismik aktivitenin izlendiği en uygun bölgelerden birisi diyebilirim. Şu anda bölgede 262 civarında sarsıntı müşahede istasyonumuz var. Bunlara ek olarak yeniden hem Marmara’nın doğusunda, hem Marmara’nın batısında Derinkuyu diye isimlendirdiğimiz sismometre aygıtlarımız var. Yani yerin yaklaşık 300 metre derinliğine kadar yapılan sondajlar ve her 100 metreye koyduğumuz farklı farklı derinliklerdeki birbirinden farklı sensörlerin olduğu izleme sistemlerimiz var. Küçük yer kabuğu hareketlerini takip edebildiğimiz birtakım izleme ağlarımız var. Bunlara ek olarak yeniden tansiyon ölçer diye isimlendirdiğimiz bilhassa bu sarsıntısı oluşturmasını düşündüğümüz fay üzerindeki aktiviteyi takip edebileceğimiz bir grup sensörlerimiz var. Olağan bunların her birinin çok sağlıklı biçimde izlenmesi, bu dataların çevirim içi bir biçimde gerçek vakitli olarak takibi son derece büyük ehemmiyet taşıyor. Bu manada da AFAD bünyesinde sarsıntı dairemiz içerisinde 7/24 vazife yapan bir sarsıntı izleme ve kıymetlendirme merkezimiz var.” (HABER MERKEZİ)