AP’de yolsuzluk ve lobiciliğe karşı kurallar sertleştirildi

Avrupa Parlamentosu (AP) üyeleri, ‘Katargate’ ismi verilen yolsuzluk skandalının ortaya çıkmasından yaklaşık dokuz ay sonra, şeffaflık kurallarını sertleştiren tasarıyı onayladı. Parlamentodaki milletvekillerinin çoğunluğunun evet oyu ile kabul edilen kurallar, lobiciler ya da üçüncü ülke temsilcileri ile yapılan görüşmelerden, parlamentonun ilgili ünitelerinin haberdar edilmesini ve milletvekilliğinin başlangıcında ve bitiminde servet bildirimi yapılmasını kural koşuyor.

Yeni kurallar ile ayrıyeten, hangi durumlarda ortada bir çıkar çatışması olduğu daha net sözlerle açıklanıyor. Milletvekillerine, vazife mühletleri boyunca lobi faaliyetleri yürütmeleri yasaklanırken, AP üyelerinin bir ortaya gelerek oluşturdukları gayri resmi yapılar, AP’nin resmi irtibatından ayırt edilebilmesi için AP logosunu ve AP’nin ismini kullanamayacak.

LOBBYCONTROL YENİ MECLİS KURALLARINDAN MEMNUN

Almanya ve Avrupa Birliği (AB) ülkelerinde yolsuzlukla çaba faaliyetleri yürüten Lobbycontrol isimli dernek, 1 Kasım’dan itibaren yürürlüğe girecek olan kurallardan memnuniyet duyduğunu açıkladı.

Kabul edilen kuralların tam olarak kâfi olmadığını tabir eden Lobbycontrol, tekrar de ‘birkaç kıymetli iyileştirmenin’ yapılmış olduğunu tabir etti. AP’nin liberal milletvekillerinden Fransız Giles Boyer de, kuralların kabulünün ‘bir birinci temel taşı’ olduğunu, fakat şeffaflık konusunda hala yapılması gereken çok şey bulunduğunu belirtti.

Avrupa Parlamentosu’nda Sol kümesinin üyelerinden bir diğer Fransız milletvekili Raphael Glucksmann ise, AFP haber ajansına yaptığı açıklamada, Parlamento’da şu an var olan güç dağılımı nedeniyle daha güzel bir kurallar bütünü hazırlayamadıklarını lisana getirdi. Glucksmann, ‘bu kurumu nitekim şeffaf yapabilmek, çıkar çatışmalarını ya da dışarıdan ziyanlı müdahaleleri yok etmek için’ uzun vadede yeni ıslahatlara muhtaçlık duyulacağı öngörüsünü paylaştı.

AP’nin Yeşiller kümesi milletvekillerinden Fransız Gwendoline Delbos-Corfield de milletvekillerinin gelecekte de düzgün bir maaş aldıkları meclis üyeliklerinin yanı sıra bir diğer işte daha çalışmalarına müsaade veriliyor olmasının üzücü olduğunu belirtti.

Avrupa Parlamentosu’nun eski başkanvekili, Yunan siyasetçi Eva Kaili’nin merkezinde olduğu ve geçen yıl aralık ayında patlak veren ‘Katargate’ skandalı kapsamında 1,5 milyon euroya el konmuştu. Kelam konusu skandalda Katar ve Fas’ın, birtakım AP üyelerine rüşvet vererek, AB siyasetini etkilemeye çalıştıkları üzerinde duruluyor. Her iki ülke bu tezleri reddediyor. (DW Türkçe)