‘Cübbeli Ahmet’ şikayetçi oldu, Akif Beki’ye dava açıldı

‘Cübbeli Ahmet Hoca’ olarak tanınan Ahmet Mahmut Ünlü, gazeteci Akif Beki’nin 22 Temmuz 2022 tarihinde Karar gazetesinde kaleme aldığı ‘Cübbeli’nin Diyanet’le alıp veremediği’ başlıklı yazısı hakkında yaptığı hata duyurusu bulundu. Mahkeme Beki’ye dava açılmasına karar verdi.

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianame ile gazeteci Akif Beki’nin cezalandırılması talep edildi. İddianame, İstanbul Anadolu 26’ıncı Asliye Ceza Mahkemesi tarafından kabul edildi.

Akif Beki ne yazmıştı?

Gazeteci Akif Beki, ‘Cübbeli’nin Diyanet’le alıp veremediği’ başlıklı yazısında şunları söylemişti: ”Cemaat içi çekişme bel altına inip de ‘kasetlerini patlatırız’ şantajına maruz kalınca, ‘Hoca’ lakaplı Cübbeli Ahmet, Diyanet’e sardırdı. Dikkatleri kendinden uzaklaştıran iki tehlikeden kelam ediyor. Biri, FETÖ. Oburu ise Türkiye’de ‘silahlanan’ ve topluma ‘yayılan’ Selefi-Vehhabi din anlayışı. Diyanet’i, FETÖ’yle uğraş etmemekle ve Selefi-Vehhabi anlayışını besleyip yaygınlaştırmakla suçluyor.

‘MENKIBECİ OLAĞAN Kİ RİVAYETLE KONUŞACAK’

Güya… Birincisi; ‘Diyanet’in yurt dışı hutbelerinde FETÖ aleyhinde bir hutbe okutmadığı bilgisi’ kendisine gelmiş. İkincisi de Diyanet’in mescide soktuğu Selefi-Vehhabiler silahlanıyormuş, iç savaş çıkaracaklarmış lakin hücre konutları basılırsa bu silahlar orada bulunamazmış. Bir menkıbeciden öteki ne beklenirdi, olağan ki rivayet lisanıyla konuşacak. Toprağa gömülü silahların yerini Cübbeli biliyor ancak polis bulamaz. Diyanet’in, yanlış ve tehlikeli dini şiddet propagandasına mescitleri açtığı, aslında FETÖ’yle de uğraş etmediği istihbaratı yeniden ona geliyor fakat MİT’e gitmiyor. Heyecanlı heyecanlı anlatıyor menkıbesini.

‘RAHATSIZ EDİCİ VE TAMAMI GERÇEK DIŞI’

Diyanet, ciddiye alıp yanıt vermek zorunda kaldı. ‘Üzücü, rahatsız edici ve tamamı gerçek dışı’ diyerek yalanladı. Haksızlık etmeyeyim; ‘din istismarıyla mücadele’nin, misyonları ortasında olduğunu hatırlatıyor Diyanet. Ne ki, Cübbeli’nin hurafeleriyle uğraşın de FETÖ’yle çabanın ayrılmaz bir modülü olduğunu söylemiyor. Hani nasıldı Diyanet’in ilgili raporu; din hokkabazlarının halkı aldatmakta kullandığı batıl inanç ve hurafeler çürütülmeden FETÖ’yle gayret kazanılamazdı… Hani inanç bezirganlarının hurafelerine karşı halk aydınlatılacaktı. Şarlatanlara kananlar bilinçlendirilmedikçe FETÖ’ler bitmez, biri masraf oburu gelirdi. Yenilerinin çıkması önlenemezdi… Vaaz kürsüsünden yanmaz kefen pazarlayan, sırattan geçiren takunya satan hurafeciler, dini ticaretlerine alet edenler yok mu hala? Meğer Diyanet’in, din tacirlerine karşı milleti uyaran, uyandıran bir hutbe okuttuğunu şimdi ben de duymadım. Cübbeli, hurafecilerle değil hurafe tersleriyle uğraş etmediği için Diyanet’ten rahatsız. Diyanet’in ona iliştiği, dini istismar edenlerin tezgahına bir şey dediği yok. Bu da Cübbeli’nin, FETÖ’yle aktif gayret edilmediği eleştirisini doğruluyor.”