Hatimoğulları’ndan AK Parti’ye Filistin yansısı: İsrail ile mutabakatlardan vazgeçmeyi düşünüyor musunuz?

Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (HEDEP) Eş Genel Lideri Tülay Hatimoğulları, partisinin küme toplantısında yaptığı konuşmada AK Parti’nin Filistin konusundaki tavrını eleştirerek İsrail’le olan mutabakatlardan vazgeçme daveti yaptı. Hatimoğulları, “Bu savaşın yayılmaması ve akan kanın durması için dilek ve temenniler yetmez” dedi.

‘TİMSAH GÖZYAŞI DÖKEREK FİLİSTİN’LE DAYANIŞMA OLMAZ’

Hatimoğulları, “Buradan iktidara açıkça soruyoruz: İsrail’le yaptığın askeri mutabakatları iptal edecek misin, etmeyecek misin? Ey iktidar. Timsah gözyaşı dökerek Filistin’le dayanışma olmaz. Bu ve gibisi sorulara nasıl yanıt verdiğin belirler tavrını” diye konuştu.

‘ORTADOĞU’NUN İKİ KANAYAYAN YARASI: FİLİSTİN DAVASI VE KÜRT SORUNU’

Rojava’da yaşananları da hatırlatan Hatimoğulları, şöyle konuştu: “Filistin’in yaşadığı acıların benzerini Kürt halkı da on yıllardır yaşıyor. Ortadoğu’nun kanayan iki yarasının biri Filistin davası ise oburu kuşkusuz Kürt sıkıntısıdır. Suriye’de 2011’den bu yana devam eden savaş sürecinde Kürtler komşumuz olarak kalmasın diye Türkiye’deki iktidarın yapmadığı şey kalmadı. Kürtleri Afrin’den sürdü. Artık İsrail’in Gazze’de yaşayan Filistinlileri Sina Yarım Adası’na ya da Necef Çölü’ne sürmek istediği üzere. Rojava’da kalan Kürtleri ve öteki halkları oradan sürerek demografik yapı değiştirilmek isteniyor. İşte Türkiye’ye neden 5 milyon mülteci geldi biliyor musunuz? Mülteciliği araçsallaştırdığı için bu projeyi izledi. Bölgeyi Kürtsüzleştirmek istiyor.”

HALKIMIZ DAİMA ‘HEDEP’ DEDİ

Hatimoğulları’nın konuşmasından öne çıkan başlıklar şöyle:

“15 Ekim’de partimizin kongresini gerçekleştirdik. Ve isim değişikliğine gittik. Size değişik gelecek ancak partimizin ismi ne olduysa bugüne kadar; partililerimiz, halkımız daima ‘HEDEP’ dedi. Amed’teki, Adana’daki, Esenyurt’taki, Antakya’daki yurttaşın lisanında daima HEDEP vardı. Ve o denli oldu. Halkımız partimizin ismini belirledi. Halklarımızın her kelamının başımızın üzerinde yeri vardır. Partimiz bütün halklara ezilen ve sömürülenlere iyi, uğurlu olsun.

‘KANIN DURMASI İÇİN TEMENNİLER YETMEZ’

Biz bu küme toplantımızı yaptığımız anda bile İsrail Filistin’i vurmaya devam ediyor. Ağır bir savaş bölgeyi esir almış durumda. 7 Ekim’den bu yana yüzlerce sivil katledildi. Binlerce yaralı var. İsrail insanlık kabahati, savaş hatası işlemeye devam ediyor. 2 milyon Filistinlinin yaşadığı Gazze, yıllar içerisinde İsrail tarafından açık cezaevine dönüştürüldü, artık ise topraklarından sürülmeye çalışılıyor. Hastaneler bombalanıyor. Gazze’deki Sıhhat Bakanlığı bağış daveti yapmış. Sıhhat Bakanlığı neyin bağışını isteyebilir ki? Akla birinci gelen kan bağışı. Lakin değil. Yakıt bağışı istemiş. Yakıtın bittiği yerde sıhhat materyallerinin ve Filistin’de sıhhat hizmetinin ne hale geldiğini varın siz düşünün.

Türkiye’de iktidar her açıklamasında Filistin’i sahiplendiğini söylese de gerçek bu değil. Samimiyetten uzak ‘Dostlar alışverişte görsün’ misali adımlarla savaşı durduramazsınız. İktidar, Filistin’i ve savaşı, iç siyaset gereci yapmaktan geri durmuyor, tabanına hoş bildiriler vermek için kullanıyor. Halbuki bu savaşın yayılmaması ve akan kanın durması için dilek ve temenniler yetmez.

Buradan iktidara açıkça soruyoruz: İsrail’le yaptığın askeri muahedeleri iptal edecek misin, etmeyecek misin? Ey iktidar! Timsah gözyaşı dökerek Filistin’le dayanışma olmaz. Bu ve gibisi sorulara nasıl yanıt verdiğin belirler halini.

Filistin halkı gerçek bir takviye ve dayanışma bekliyor. Kudüs, Mescidi Aksa, Gazze… Bir asırdır yaşadıkları şiddete karşı hayatlarını, topraklarını savunmaya devam eden, intifadalarla tarih yazan mazlum Filistin halkının yanındayız. Bu bizim tarihi bir sorumluluğumuzdur tıpkı vakitte. İsrail’in hücumlarını ivedilikle durdurması için muhatapları; bölge ve bütün dünya kamuoyunu seferberlik ruhuyla hal koymaya çağırıyorum. Savaşı dayatanların değil, barıştan taraf olanların sesi gür çıktığında dünya ve bölge değişecektir. O halde; Barışın sesini savaşı bastıracak kadar gür çıkaralım.

‘BÖLGE KÜRTSÜZLEŞTİRİLMEK İSTENİYOR’

Filistin’in yaşadığı acıların benzerini Kürt halkı da on yıllardır yaşıyor. Ortadoğu’nun kanayan iki yarasının biri Filistin davası ise başkası kuşkusuz Kürt problemidir. Suriye’de 2011’den bu yana devam eden savaş sürecinde Kürtler komşumuz olarak kalmasın diye Türkiye’deki iktidarın yapmadığı şey kalmadı. Kürtleri Afrin’den sürdü. Artık İsrail’in Gazze’de yaşayan Filistinlileri Sina Yarım Adası’na ya da Necef Çölü’ne sürmek istediği üzere. Rojava’da kalan Kürtleri ve öteki halkları oradan sürerek demografik yapı değiştirilmek isteniyor. İşte Türkiye’ye neden 5 milyon mülteci geldi biliyor musunuz? Mülteciliği araçsallaştırdığı için bu projeyi izledi. Bölgeyi Kürtsüzleştirmek istiyor.

Suriye topraklarından elinizi çekin. Kürt sorunu barışçıl ve demokratik usullerle çözülmek üzere hala dört kesimde sorun olarak durmaya devam ediyor. Siz öncelikle barışı kendi topraklarınızda tesis edeceksiniz.

Yaşar Kemal ‘Dağlar, beşerler ve hatta vefat bile yorulduysa artık en hoş şiir barıştır’ der. Biz Yaşar Kemallerin davetini yineliyoruz. Barışa sahip çıkalım, barışı bölgemizde tesis edelim, akan kanı durduralım.

‘ÜLKE DERİN BİR YOKSULLUKLA KARŞI KARŞIYA’

Ülke çok derin bir yoksullukla karşı karşıya. AKP iktidarı ülkenin bütün gelirlerini kendi yandaşına peşkeş çektiği için, özel harp siyasetlerine ayırdığı için bu ülkenin insanları yoksulluktan kırılıyor. Açlık hududu altında yaşayan milyonlarca insan var. Analar, çocuklarının beslenme çantasına bir modül ekmek koyamaz hale gelmiş. Gençlerin intiharı, geleceksizlikten ötürü önemli bir artış göstermiş durumda.

2024 bütçesi görüşülmeye başladı. Türkiye’de 84 milyon yurttaşımızı direkt ilgilendiren bir bütçe. Göreceğiz ki hiçbir şey değişmemiş.

Emekliler maaşlarına artırım beklerken 5 bin liralık ikramiye verecek. Bu maaşına artırım bekleyen emeklinin gereksinimini karşılamaz. Gelsin Erdoğan geçinsin bakalım, geçinebilir mi? İşçilere ziyadesiyle yetecek Saray masrafı var.

AGROBAY DİRENİŞİNE SELAM

Agrobay tarım personeli bayanların aksiyonları devam ediyor. Agrobay personeli kız kardeşlerim, bizler HEDEP Bayan Meclisi olarak aldığımız kararla, sizlerin sesini çoğaltacağız. Haklarınızı alana kadar sizlerin yanında olacağız.

‘ÖZGÜRLÜKTEN YANA TÜM SESLERİN TAŞIYICISI OLACAĞIZ’

Kongremizi geride bıraktık, yesyeni bir isimle, yesyeni bir hikayeyle yolumuza devam ediyoruz. Kongremiz öncesinde yaptığımız konferanslar, vilayet ilçe toplantılarında hem halklarımızla değerlendirmeler yaptık; birlikte yeni yol haritamızı çizdik. İşte artık tam da ‘yeniden’ dediğimiz yerdeyiz. Parti meclisimizle birinci toplantımızı yaptık, MYK’mızı seçtik ve yürüyüşümüze başlıyoruz.

Bu uzun yürüyüşümüzde partimizin kuruluş paradigmasını daha da güçlendirerek yola çıkıyoruz. Toplum 3. yol siyasetiyle kurutulur. Tarihî birikimlerimiz ve tecrübelerimiz bize yol gösteriyor. Bu topraklar üzerinde özgürlükten, barıştan, demokrasiden ve adaletten yana yükselen tüm seslerin taşıyıcısı olacağız.

Cumhuriyet’in 2. yüzyılına girerken bu seslerin iradesiyle Demokratik Cumhuriyeti inşa edeceğiz. Bu iradeyi ülke idaresine taşıma tezindeyiz. Toplumun tıkanan nefes borusunu açacağız.” (HABER MERKEZİ)