Kobane Davası: ‘Mafya içerisinden biri soruşturmayı yürüttü’

IŞİD’in Kobane’ye yönelik saldırısı sonrasında 6-8 Ekim 2014’te yaşanan protestolar nedeniyle Halkların Demokratik Partisi (HDP) eski Eş Genel Liderleri Figen Yüksekdağ ve Selahattin Demirtaş’ın da ortalarında bulunduğu 18’i tutuklu 108 siyasetçinin yargılandığı Kobane Davası’nın 32’nci duruşmasının 3’üncü oturumuna, Sincan Kapalı Cezaevi Yerleşkesinde bulunan Ankara 22’nci Ağır Ceza Mahkemesi’nde devam edildi.

Duruşma, verilen ortanın akabinde Kürt siyasetçi Gülser Yıldırım’ın avukatların savunması ile devam etti.

‘MECLİS ARAŞTIRMASI KARANLIK NOKTALARI AÇIĞA ÇIKARACAKTIR’

Mezopotamya Haber Ajansı’nda yer alan habere nazaran, birinci olarak kelam alan Avukat Azat Yıldırım, YPG’nin ve IŞİD’e karşı verdiği çabanın o devirde iktidar tarafından tanındığını anımsattı. Devletin o periyotta YPG’yi “terör örgütü” olarak tanımlamadığını belirten Yıldırım, “Eşbaşkanlar ve HDP’lilerin gözaltı tarihinde bile YPG ‘terör örgütü’ olarak tanımlanmıyor. Bu kapsamda yasa geriye dönük olarak işleyemez. HDP o devirde IŞİD’e karşı sivil bir bölümün şovlara katılması üzerine bir tweet atmış. Burada şiddete temas edilmemiştir. Protesto bir haktır. Tweetin şiddete yönelik davet yaptığına yönelik sorularımız cevaplanmamaktadır. Meclis’in araştırması elbette ki birtakım karanlık noktaları gün ışığına çıkaracaktır. Bu yüzden üstü örtülmektedir. Olaylarda en çok HDP’liler ziyan görmüş, ömrünü kaybetmiştir” diye konuştu.

İddianameye ve mütalaaya dikkat çeken Yıldırım, periyodun Başbakanı Ahmet Davutoğlu’nun “Kobane’de direnenleri alınlarından öpüyorum” kelamlarını anımsatarak şunları söyledi: “Bu olayların bir tarafında HDP varsa, öbür tarafında devlet vardır. Asya Abdullah’ın Türkiye’ye girmesine müsaade veren vali. Bunların da adil yargılanmanın bir ögesi olarak yaptıkları aksiyonları savunmaları gerekir. Biz neden tek taraflı bir siyasal yargılamadan bahsediyoruz. Zira objektif bir yargılama kelam konusu değil. Kobane olaylarında vazife alan hiçbir devlet yetkilisi bu belgede yoktur. Bu eksik ve reddedilmesi gereken bir iddianamenin kelam konusu olduğunu gösterir. Kanun önünde eşitlik unsuruna alışılmamış bir durum kelam mevzusudur.”

‘SORUŞTURMAYI MAFYA İÇERİSİNDEKİ BİRİ YÜRÜTTÜ’

Ardından kelam alan avukat Erdal Kuzu ise, Ankara Cumhuriyet Başsavcısı olduğu devirde soruşturmayı yürüten ve şu anda da Yargıtay üyesi olan Yüksel Kocaman’ın dahil olduğu mafya münasebetlerine dikkat çekerek, “Bu dava mafya içerisindeki birinin yürüttüğü soruşturma üzerinden yürütülmüştür. Bu nedenle bu dava bitmelidir. Kim bilir bu dava için neler neler almıştır. Bu nedenle bütün vekillerin beraat etmesi gerekmektedir” dedi.

Duruşmaya yarın 13.30’da devam etmesi üzerine orta verildi. (HABER MERKEZİ)