Zeynep Altıok, Eren Aysan ve Mazlum Çimen’den Sivas reaksiyonu: Yarın diye bir şey var
2 Temmuz 1993 tarihinde, Sivas’ta Pir Sultan Abdal Kültür Derneği tarafından organize edilmiş olan Pir Sultan Abdal Şenlikleri sırasında Madımak Oteli’nin etrafı bir küme insan tarafından sarıldı. Asım Bezirci, Nesimi Çimen, Metin Altıok, Behçet Aysan ve Hasret Gültekin’in de ortalarında bulunduğu 35 kişi yanarak yahut dumandan boğularak hayatını yitirdi. 51 kişi katliamdan kendi eforlarıyla kurtulabildi.
Türkiye’nin toplumsal hafızasında derin yara açan Sivas Katliamı’na ait vakit aşımına uğrayan ana davadan evrakları ayrılan firari sanıklar Murat Sonkur, Eren Ceylan ve Murat Karataş’ın yargılandığı davanın duruşması Ankara 1’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü.
Esas hakkındaki mütalaasını açıklayan savcı, kaçaklık durumunun vakit aşımı mühletini etkilemeyeceğini öne sürerek üç firari sanık hakkında da vakit aşımı uygulanarak davanın düşmesini talep etti.
1. Ağır Ceza Mahkemesi, Sivas Katliamı davasında firari sanıklar Murat Sonkur Eren Ceylan ve Murat Karataş istikametinde vakit aşımı gerekçesiyle davanın düşürülmesine hükmetti.
‘USULSÜZ BİR HALDE SÜRECİ TAMAMLADILAR’
1993’te Sivas’ta katledilen şair Metin Altıok’un kızı siyasetçi Zeynep Altıok kararla ilgili olarak “Göz nazaran göre gelen, gün sayılan bir süreçti… Maalesef şaşırtan bir karar değil. Ana davadan başlayarak yürütülen sürecin gerçek bir adalete hizmet etmediği ortada…” dedi.
2013 yılında verilen karara atıfta bulunan Altıok şöyle devam etti:
“14 Eylül’e kadar göstermelik davalarla 30 yılı tamamladılar. 2013 yılındaki vakit aşımına uğratılan 5 sanıklı dava bugünkü karar için emsaldi… 10 yıldır Anayasa Mahkemesi’nde dava belgesini tuttular ve unutturmaya çalıştılar. Yöntemsiz ve hukuksuz bir halde süreci tamamladılar. Üst mahkemeye başvurulacak ve tekrar 10 yıl bekleteceklerdir. Bunu anlamak mümkün değildir.”
“Tamamen müsamere üzere bir yargılama yapıldı. Cumhurbaşkanının şahsî olarak affettiği isimler korundu” diyen Altıok karar sonrası uğraşlarını sürecinin vurgulayarak kelamlarını şöyle tamamladı:
“30 yıllık ana davada yalnızca aksiyoncular yargılandı. Ele başları, organizatörler, teşvik edenler yargı önüne taşınmadı. Bütün sanıklar yargılansa, dava vakit aşımına uğramasa da adil bir yargılama görülmedi. “İnsanlık kabahatleri, ortadan 50 yıl geçse de unutulmaz. Adalet arayışımızı sürdüreceğiz, hukuksuzlukları ifşa edeceğiz.”
‘SİZİN BABANIZ ÖLDÜRÜLSE NE YAPARDINIZ?’
Şair Behçet Aysan’ın kızı müellif Eren Aysan çabalarının süreceğini vurgulayarak, “Sizin babanız imza gününe gittiği bir kentte öldürülse ve bu dava 30 yıl sonra vakit aşımına uğrasa ne yapardınız?
Zaman aşımı artık cezasızlıkla iç içe geçmiş bir olgu. Pekala bu ülkelerde ne olur? Daima siyasi cinayetlere alan açılır. Biz bu ülkede aydınlık günlerden vazgeçmeyeceğiz. Hem vakit aşımına hem de cezasızlık olgusuna karşı direnmeye ve babamın ‘Yarın Diye Bir Şey Var’ şiirini okumaya devam edeceğiz” tabirlerini kullandı.
‘TOPLUMUN İNSANİ KIYMETLERİ İFLAS ETTİ’
Halk ozanı Nesimi Çimen’in oğlu sanatçı Mazlum Çimen, dava sonucuna ait yaptığı değerlendirmede, “Beklenen bir şeydi… 10 yıl evvel başbakan Erdoğan birinci vakit aşımı kararıyla bugünlerinin önünü açmıştı. Toplumun insani pahaları iflas etti. Yakıldığımız için özür dileriz! Demokrasinin, insan haklarının olduğu yerde bu türlü şeyler yaşanmaz” sözlerini kullandı.